Tıbbi sorunların tıbbı sülükler ile tedavisi hirudoterapi olarak adlandırılır. Sülükler üzerinde bulundukları canlının kanı ile beslenirler. Sülük salyası içeriğindeki anestezik maddeler ile ağrının azalmasına ve antikoagülan özellikleri ile pıhtılaşmanın engellenmesine neden olurlar.
Sülüklerin de içinde yer aldığı Annelida anacı Polychaeta. Olygochaeta ve Hirudinea olmak üzere üç sınıfa ayrılır Hirudinea içinde ise Rhynchobdellida, Pharyngobdellida, Gnathobdellida ve Acanthobdellida dizileri bulunur. Sülüklerin vücut tipik olarak dorsoventral yassılaşmıştır. Segmentler anterior ve posteriorde çekmen biçimine dönüşmüştür. Sülükler sürünme, yüzme ve dalgalanma hareketi olmak üzeri üç tip hareket yaparlar. Sülüklerde ağız ön uçta, ya bir çekmenin dibinde veya kaşık şeklinde bir üst dudağın altındadır. Ağzı kaslı bir farinks takip eder. Sülüklerde özelleşmiş duyu organları gözler ve segmental sıralanmış duyusal papillerdir. Sülüklerin hepsi hermafrodit olup, üreme sistemi içinde bir dişi bir de erkek gonopor taşırlar. Bazı sülükler denizlerde olduğu halde, çoğu akuatik türler tatlı sularda yaşarlar. Yüzeysel bitki bulunan havuz, göl ve hafif akan çayların kenarını tercih ederler.
Sülük Salgısında Bulunan Biyoaktif Maddeler
Sülük uygulamasının etkilerinin Hirudin, Hyalüronidaz, Kalin, Destabilaz, Apiraz, Eglin, Bdellin, Dekorsin, Hirustasin, Guamerin, Piguamerin, Gelin, gama-Glutamil Transpeptidaz, Platelet Aktive Edici Faktör Antagonisti, Ornitinden Zengin Plazma ve diğer biyoaktif molekülleri içeren salgısına bağlı olduğu düşünülmektedir.
Hirudin
1950 yılında Almanya`dan Fritz Marquardt Hirudo medicinalis`den hirudin isimli adı verilen bir protein izole etti. Hirudinin, heparin benzeri madde gibi trombin bilinen en güçlü doğal inhibitörlerinden olduğu gösterildi. Hirudinin cerrahi sonrası venöz tromboz tedavi ve profilaksisinde, reoklüzyonu engellemek için anjiyoplasti veya fibrinolitik tedavinin desteklenmesinde ve plastik cerrahide kullanılabileceği düşünülmüştür. Hirudin ayrıca heparine duyarlı hastalarda veya herediter/kazanılmış antitromin III eksikliği olan hastalarda alternatif bir antikoagülan olarak da değerlendirilmiştir.
Hyalüronidaz
Hyalüronik asid konnektif dokunun hücreler arasında bulunan bir polisakkarittir. Hyalüronidaz; hyalüronik asidin endoglukoronidik bağlantılarının hidrolizi yoluyla konnektif dokunun geçirgenliğini modifiye eden bir maddedir. Dokunun akışkanlığını azaltır ve enjekte edilen sıvının dağılımını ve emilim hızını arttırır. Benzer olarak sülük salgısındaki hyalüronidaz, sülüğün salgılarının yayılım hızını arttırır.
Kalin
Kalin kollajen üzerine hızla etki eden ve kollajen tarafından indüklenen platelet agregasyonunu baskılayan etkiye sahiptir.
Destabilaz
Destabilaz, glikozidaz aktivitesini etkiler. Destabilaz lizozimi, pıhtı çözünmesini sağlayan enzimatik ve non-enzimatik antibakteriyel etkiye sahip bir omurgasız lizozimidir. Bu fenomen Hirudo medicinalis üzerinde de gösterilmiştir.
Apiraz
Apiraz (adenozin5-difosfat difosfohidrolaz), ADP ile indüklenen platelet agregasyonunun nonspesifik inhibitörüdür.
Eglin
Eglinler (elastaz-katepsin G sülük inhibitörleri), non-katyonik maddeler üzerine etki eden kimotripsin ve subtilisin benzeri serin proteinaza karşı güçlü inhibitör aktivitesi olan ve Hirudo medicinalis içinde bulunan küçük proteinlerdir.