Refleksoloji kelimesi “refleks” ve “oloji” kelimelerinden oluşur. Bu kelimedeki “refleks” kısmı çoğunlukla “reflection – yansıma”, “-oloji” ise “çalışma alanı” olarak yorumlanır. Refleksoloji, organların meridyen veya kanallar aracılığı ile ayağın belirli alanlarına yansımaları olduğu temeline dayanmaktadır. Bu yönüyle akupunktur ve shiatsu ile benzerlik gösterir. Ayaktaki belirli noktalara baskı uygulayarak iç organlar uyarılabilir. Yöntemde kullanılan “zon” lar (bölgeler) sinir sistemi veya akupunktur meridyenleri ile tam olarak uyumluluk göstermez. Fakat Geleneksel Çin Tıbbı`nda (Traditional Chinese Medicine – TCM) kullanılan enerji kanallarının “blokajına” bağlı olarak hastalıkların oluşması ilkesi refleksolojide de geçerlidir. Milattan önce (MÖ) 3000 yıllarından günümüze uzanan Çin ve Hindistan kökenli olduğu düşünülen bu tanı ve tedavi sistemi; batı toplumunda ilk kez 1913`de akupunktura ilgi duyan bir cerrah olan William Hope FitzGerald tarafından uygulanmıştır. Refleksoloji, günümüzde tamamlayıcı tıp alanında sıklıkla kullanılan yöntemlerden biridir ve popülerliği günden güne artmaktadır.
Milattan önce 2400`lü yıllarda Mısır`da refleks tedavilerin uygulandığını gösteren şekiller “kralların hekimi” Ankhmahar`ın mezarında 1979 yılında gösterilmiştir. Yine Mısır`da kulak üzerinde refleks tedavilerin uygulandığı ile ilgili bilgiler vardır. Yakın tarihlerde Çin ve Hindistan`da da uygulandığı yönünde kanıtlar mevcuttur. Hipokrat kol ve bacakların ovulmasıyla gövde ve baş bölgesindeki ağrılı bölgelerin tedavi edilebileceğini belirtmiş ve ilk refleks tedaviyi tanımlamıştır. Modern topluma refleksolojiyi yeniden hatırlatan tıp doktoru ve Kulak Burun Boğaz uzmanı olan William H. Fitzgerald (1872–1942) ile Dr. Edwin F. Bowers`dır. 1930`lu yıllarda hemşire ve fizyoterapist olan Eunice D. Ingham (1889–1974) tarafından el ve ayakların refleks tedavilere duyarlılığına dikkat çekilmiş ve vücudun el ve ayaklardaki yansımalarını gösteren haritaları üzerinde çalışılmıştır.
Refleksoloji (çoğu zaman zon terapi ile aynı anlamda kullanılır) uygulamalarında, vücudun belirli bölgelerinin ayaktaki yansımaları üzerine özel tekniklerle baskı uygulanır. Geleneksel Çin Tıbbı teorilerine göre vücudumuzda longitudinal olarak yol alan ve enerjinin arttığı kanallar (hayali çizgiler) “zon” olarak adlandırılır (Şekil 1). Ayaktaki yansıyan noktalar, bu zonlar üzerindeki organlar ile bağlantılıdır. Bu zonlardaki enerji akışında yaşanacak bir durgunluk (stagnation) veya tıkanıklık o zon üzerindeki organların fonksiyonunu etkiler. Ayak zon terapi ile uygun enerji akışını yeniden sağlamayı amaçlarız.
Refleksolojinin etkili olabileceği düşünülen durumlar
Refleksoloji batı toplumlarında da popüler tamamlayıcı tedavilerden biridir. İngiltere, İskoçya ve Galler`de tamamlayıcı ve alternatif tedavilerin yaklaşık kullanım oranını araştıran bir çalışmada hastaların %1,6`sının son 12 ay içinde refleksoloji uygulayan bir uzmana başvurduğu bildirilmiştir. Amerika Birleşik Devletleri`nde de (ABD) tamamlayıcı tedaviler farklı endikasyonlarda sıklıkla kullanılır. Ülkemizde refleksoloji uygulamalarının, astım bronşiale, artrit, palyatif kanser bakımı ve alt ekstremite ödemi gibi klinik durumlarda kullanımı ile ilgili klinik veriler yayınlanmıştır. Uluslararası Refleksoloji Konseyi (International Council of Reflexologists) tarafından refleksolojinin ağrı tedavisinde etkili tamamlayıcı tedavilerden olduğu vurgulanmaktadır.
Refleksolojinin etkili olabileceği düşünülen durumlar şunlardır;
- Premenstürel sendrom
- Migren
- Sinüzit
- Menapozal semptomlar
- Konstipasyon/Diyare
- Bel ağrısı
- Boyun ağrısı
- Siatalji
- Omuz ağrısı
- Astım bronşiale
- İnme ve ilişkili nörolojik durumlar
- Menstürasyon düzensizlikleri
Refleksoloji uygulamadan önce dikkat edilecek hususlar
Hastanın renal fonksiyonları yeterli olmalıdır,
Hasta dinlenmiş olmalıdır,
Hasta aç olmamalıdır,
Tedavi ağır bir yemekten hemen sonra uygulanmamalıdır,
Tedavi yoğun sigara ve alkol tüketiminden sonra uygulanmamalıdır.
Yeterli hidrasyon sağlanmalıdır,
Ayaklar uygulamadan önce ısıtılmalıdır (ılık kuru havlu vb.),
Uygulama yapılmayan ayak bir havlu ile kapatılmalıdır,
Uygulama sırasında hasta mahremiyeti ile ilgili gerekli hazırlık yapılmalıdır,
Uygulamanın yapıldığı oda ısısı ve ışığı ayarlanmalıdır,
Susuzluk hissi oluştuğunda tedaviye ara verilmelidir.