Dünya Sağlık Örgütü (WHO) geleneksel tıbbı (bitkisel ilaçlar da dahil olmak üzere) modern tıbbın gelişiminden ve yayılışından önce varolmuş ve günümüzde halen kullanılan tedavi edici yöntemler olarak tanımlamaktadır.
Dünya üzerinde insanoğlu var olduğu sürece bitkileri beslenme ve tedavi benzeri amaçlarla kullandığı düşünülmektedir. Bitkisel ilaçlar, genellikle gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere dünya popülasyonun %75-80‟inde kültürel uygunluğu, insan vucüdu ile uygunluğu ve daha az yan etkisi olduğu için temel sağlık hizmeti olarak kullanılmaktadır. Fakat son yıllarda gelişmiş ülkelerde de kullanımında artış olmuştur. En eski kullanımı Hindistan, Çin, Mısır, Yunan, Roma ve Suriye kaynaklarında 5000 yıl öncesine kadar dayanmaktadır. Klasik Hindistan yazıtları Rigveda, Athervaveda, Charak Samhita ve Sushruta Samhita bu kapsamda değerlendirilmektedir. Bitkisel ilaçlar ve geleneksel tıp kadim medeniyetlerin zengin geleneklerinden ve bilimsel kökenlerinden türemiştir (2). Birçok konvensiyonel ilaç bitki kaynaklarından üretilmiştir; yüz yıl önce, en etkili ilaçların çoğu bitki tabanlı idi. Aspirin (söğüt kabuğundan), digoksin (yüksükotundan), kinin (cinchona kabuğudan) ve morfin (afyon çiçeğinden) örnekleri mevcuttur. İlaç firmalarının büyük oranlarda farmakolojik olarak bitkileri taramasıyla bitkilerden ilaç geliştirilmesi devam etmektedir.
Modern fitoterapinin gelişimine kadar bitkilerin tedavide kullanımı birçok farklı aşamadan geçmiştir.
Bitkiler ile tedavinin tarihindeki temel aşamalar:
İmparator Shen Nung`un Farmakopesi
Chinese Herbal (MÖ 2800) 400 bitkisel ilaç
Ebers Papirüleri (MÖ 1800)
Hippocrates (MÖ 460-367) 400 ilaç
Galen (MS 131-201)
Johnson (1636) 4000 bitkinin tıbbi kullanımı
Linnaeus (1751) “Philosophia Botanica”
Withering (1785) “Account of Foxglove”
Yeni Taş Devri (MÖ 8000-5000)
Paleolitikten neolitiğe geçiş periyodu, yiyecek toplayıcılıktan yiyecek üretim ekonomisine geçiştir. Taş çilalanmış, çiftliliğe yardım ve ağaçları temizlemek için aletler yapılmıştır. Göl yaşamı sürdürenler, içlerinde medikal özelliklere sahip olanların hatırı sayılır miktarda olduğu 200‟ün üzerinde farklı bitkiyi toplamış ya da işlemişlerdir: Papaver somniferum, Sambucus ebulus, Fumaria officinalis, Verbana officinalis, Saponaria officinalis, Menyanthes trifoliata, etc…
Mezopotamya
Mezopotamyalı hekimlerin yetenekleri hakkındaki yazılı kanıt kaynakları Hamurabi Kanunları‟na dayanır. Bu koleksiyon bir tablet üzerinde değil, cilalanmış büyük diyorit bloklar üzerinde yazılmış olarak bulunmuştur. Bu yazıtlardan bir tanesi anti bakteriyel ajan olarak da hareket eden başlıca susam yağı içeren sargı uygulamasını tavsiye eder. Poppy, belladonna, mandrake senna, henbane, licorice ve mint gibi bilinen tıbbi bitkilerin kullanımı ile ilgili bilgiler içermektedir.
Çin
Geleneksel Çin tıbbı, kadim bilgi ve birikimin günümüzdeki sağlık hizmetlerinin bütüncül yaklaşımına nasıl uygulandığının önemli bir örneğidir. Geleneksel Çin Tıbbı 3000 yıldan daha uzun bir geçmişe sahiptir. Her ne kadar akupunktur, Geleneksel Çin tıbbının bir parçası olarak batıda tanınmış olsa da, bitkisel ilaçlar Geleneksel Çin tıbbının az bilinen ve hakkında birçok yanlış anlaşılma bulunan asıl büyük parçasıdır. Geleneksel Çin tıbbında kullanılan maddeler genellikle Çin bitkisel ilaçları olarak anılmaktadır. Fakat teknik olarak bu doğru değildir, kullanılan maddelerin bir kısmı bitkilerden değil hayvanlardan ya da minerallerden de elde edilmektedir. Genel olarak kullanılan bu terim kabul edilmektedir.
Çin materia medicasının yazılı tarihi materia medica hakkındaki ilk kitap olan “Shen Nong Ben Cao Jing‟`ın (Kutsal Çifçi‟nin Materia Medica Klasiği) görüldüğü Çin Doğu Han Hanedanlığı‟na (25-220 M.S.) kadar uzanmaktadır. Bu kitap ayrıca “Materia Medica Klasiği‟, “Materia Medica Kanunu‟ veya Shen-nog‟un Bitkisel Klasiği‟ olarak da bilinmektedir. İkinci yüzyılda Shen-nong, Kutsal Çiftçi mahlası altında derlenmiştir. Birikimsel ve metodolojik olarak toplanmış bitkisel bilgilerden oluşan birçok farmakope ve özel bitkiler üzerine monograf olsa da bilinen en eski bitkisel yazıt 2000 yıl önce Çinde derlenmiş olan Kutsal Çiftçi‟nin Bitkisel Tedavi Klasiği kitabıdır. Kitap yılın her günü için bir adet olarak 365 kayıt bulundurmaktadır. Bu kayıtlar botanik (252 kayıt), zoolojik (67 kayıt) ve mineral (45 kayıt) maddeleri içermektedir. Literatür devam eden hanedan boyunca yeni ilaçların eklenmesi, bilinen ilaçların yeniden değerlendirilmesi ve yeni kullanım alanlarının eklenmesi ile geliştirilmiştir. Bunlar arasında devlet tarafından derlenen ve ilk Çin farmakopesi olarak kabul edilen “Xin Xiu Ben Cao‟ (Yeni Revise Materi Medica) ve dünyaca ünlü klasik “Ben Cao Gang Mu‟ (Materia Medica‟nın detaylı özeti) bulunmaktadır. Bu gelenek 25 yıllık bir projenin “Zhong Yao Da Ci Dian‟ (Geleneksel Çin İlaçları Ansiklopedisi) adı altında 1977 yılında yayımlanması ile günümüze kadar devam etmiştir. Bitkilerden elde edilen 4,733, hayvanlardan 740, minerallerden 82 ve bu kaynaklardan elde edilen 172 ürünlerden oluşan 5,767 kayıt içermektedir.
Mısır
Bitkilerin tedavi amaçlı kullanıldığını kanıtlayan, M.Ö. 1600‟e dayanan Ebers Papirüsü 1873 yılında bulundu. M.S. ikinci yüzyılda Clemens Alexanrinus Mısırlılar‟ın tüm bilgilerini 42 gizli kitapta topladığından ve bunların altısının tıbbi bilgiler içerdiğinden emindi. Buna ve eski yazarlara rağmen tıbbın tarihi ile ilgili görüşler uzun bir zaman boyunca değişmedi. Geleneksel bakışta Hipokrat ve Yunan etkileri üzerinde duruldu. 19. Yüzyılda eski Mısır bilimcileri tıbbi bilgiler içeren papirusler bulmaya başladı. İlk tıbbi papirus Georg Ebers tarafından 1875‟de yayımlandı. Eber papirüsü 20,23 metre uzunluğunda ve 108 sütunluk bir yazıttı. Amenophis I (1536 M.Ö.) hükümdarlığına kadar eskiye dayanmaktadır. Bu papirüs birçok araştırmacı tarafından tercüme edilip yayımlanmıştır. Grundriss‟e göre farklı kaynaklardan derlendiğini işaret eden kaotik olarak düzenlemiş tıbbi tavsiyeler bulundurmaktaydı. Ebers papirüsünde farklı sakatlık, hastalık ve rahatsızlıklar için gruplandırılmış halde reçeteler bulunmaktaydı. Neredeyse tüm gruplar “burada başlayan‟ deyişi başlamaktadır ve 36 kere kullanmıştır. Fakat genellikle farklılık göstermektedir ve organize değillerdir. Papirüsü yazarı büyük ihtimalle bir hekimdi, yazıt hekimlik sırlarından bahsetmekteydi. Herodot mısırlı hekimlerin işlerinde uzman olduğu yazmıştır ki bu da Ebers papirüsü ile doğrulanmaktadır.
Hindistan
Eski Hindistan tıp ve eczacılığına dair çok az şey bilinmektedir. Arkeolojik kanıtlar Hintliler yaklaşık M.Ö. 2500 yıllarında yerleşik hayata geçtikleri göstermektedir. Şehirleri hijyen ve temizlik açısından özenle donatılmış sistemlere sahipti. Tüm bu anlayış sağlık için duyulan özeni göstermektedir. Daha sonra Aryanların Hindistan`ı işgali ile Vedic çağı yaklaşık M.Ö. 1500‟lerde başladı. Rgveda yazıtı Soma ve bitkiler için ilahiler içermektedir. Ayuverda terimi Ramāyana ve Mahābhārata eski versiyonları ve Atharvaveda‟da geçmektedir. Suśruta cerrahi alanda çığır açması ile övgüleri almaktadır. Ayurveda, dahili tıp çalışması şu bilgeler sırasıyla olmaktadır: Brahmā–>Daksa–>Prajāpati–>Aśivinau–>Indra–>Caraka. Öte yandan Suśrutasamhitā, genel olarak cerrahi tıp ile ilgilenmekte olup şu sırada ilerlemiştir: Indra– >Dhanvantari–>Suśruta. Caraka ve Suśruta hem tıp doktoru hem de eczacıdırlar ve 1000‟den fazla bitkiyi incelemiştirler. Ayurveda araştırmacılar tarafından tıbbi amaçlar için kullanılmıştır. Budizmin yayılması ile nihayetinde Asya‟ya yayılmıştır.
Ayurveda tıbbında, hindistan yarımadasındaki bitkisel karışımlar zehirlenmelere yol açabilen kurşun ve diğer ağır metalleri içermektedir. Bu nedenle bitki ve madenler ile tedavide modern bilimsel gelişmeler ışığında yan etkileri gösterilen bazı uygulamalar terkedilmiştir.
Roma
Bilinen eski Yunan tıbbi bilgileri ve eski Yunan tıbbi uygulamaları kaynağı Homer‟dir. İlyada ve Odyse, M.Ö. 8.yüzyıla dayanan iki destansı şiir Homer‟e atfedilmiştir. Bu iki eserden İlyada yara tedavisi ve bakımı ile ilgili bilgiler içermektedir. Yaraların tariflenmesinden öte, Homer yaralı bir savaşçıya uygulanan bakımı da anlatmaktadır. Genel olarak söylemek gerekirse, tıbbi bakım yaranın kendisini tedavisinden ziyade yaralı kişinin rahatı üzerinedir. Savaşçıların içinde bandajlama ve bitkisel ilaçlar ile iyileştirme sanatında ustalaşmış az sayıda kişi de bulunmaktaydı. Daha sonradan ilahlaştırılan efsanevi şifacı Asclepius‟un oğlu Machaon bu doktorlar arasında idi. Machaon yaralandığında, rendelenmiş keçi peyniri ve arpa serpiştirilmiş bir kupa sıcak şarap ile tedavi edilmiştir.
Arabistan
Botaniğe en fazla katkıyı İspanyol Müslümanlar yapmıştır ve bazıları ortaçağın en iyi botanikçileri olarak bilinmektedir. Dikkatli gözlemciydiler ve palmiye ve kenevir gibi bitkilerin cinsel farklılıklarını keşfettiler. Dağlarda deniz kıyılarında ve uzak diyarlarda botanik bitki arama görevi ile gezmişlerdir. Bitkileri tohumdan yetişen, fidandan yetişen ve yabani olarak yetişenler şeklinde sınıflandırmışlardır. Arap botanik tıbbının modern kullanımının eski Arap tıbbından tarihi kökleri vardır. Arap otacıları, farmakolojistleri, kimyacıları ve hekimleri Mezopotamya, Yunanistan, Roma, İran ve Hindistan kökenli eski tıbbi uygulamaları benimsemiştirler. İmmün sisteminin keşfi, mikrobiyoloji biliminin tanınması, ilaçın farmakolojik bilimden ayrılması gibi birçok tıbbi keşif Arap hekimler tarafından yapılmıştır.